Milli Mücadele Din Adamları 2

7,50 

Stokta yok

Açıklama

Bir davranışın bir işin İslâm Dinî hükümleri açısından doğru veya yanlışlığı olur veya olmazlığı konusunda din bilginlerinin verdikleri sözlü veya yazılı cevaplara fetva denilir. Giriş’te daha geniş belirtildiği gibi bu genel bir tanımlamadır. Kısa tanımıyla fetva müftünün verdiği şer’î cevaplardır. Osmanlı Devleti’nde XV. yüzyılın başlarında Şeyhülislamlık (Meşihat) makamı kuruldu. Fetvâ verme yetkisi bu makama aitti. Zaman içinde bu konuda özel bir prosedür veFetvâhane adlı bir teşkilat geliştirilmekle birlikte Meşihat Makamı’na bağlı olarak Vilâyet sancak ve kazalarda halkın sorularına cevap veren müftüler de bulunmaktaydı. Şeyhülislâm Osmanlı idarî yapısında Sadrazamdan sonra başta geleniydi. Tanzimatla beraber hükümetin bir üyesi olarak Şeyhülislam kabinede yer aldı. Ayrıca devletin Şer’iyye mahkemeleri Şeyhülislamlığa bağlıydı. Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566) düzenlettiği kanunların meşruiyetini sağlamak için Ebu’s-Suud Efendi (1490-1575)’den fetva almıştır.Ayrı bir araştırma konusu olmakla birlikte kanun veya kararlarda yöneticilerin suistimallerini önlemek için Şeyhülislâmlardan fetvâ alınması çok kez devletin yararına olmuştur. Hemen ifade edelim ki fetvâlar Padişahın veya yöneticilerin elinde her zaman hayra kullanılmamıştır. Osmanlı Tarihi’nde bunun örnekleri de vardır: Padişahlar kendi kardeşlerini öldürtmek ya da padişahların hal’lerinde yöneticiler fetvâların altına Şeyhülislâmların mührünü isteklerince basmaları gibi? Bu durum Şeyhülislâm’ın kişisel iktidarı ile mütenasiptir. Örneğin II. Osman devrinin (1618-1623) Şeyhülislâmı aynı zamanda Sultan’ın kayınbabası Esad Efendi (1570-1625) Padişahın kardeşini öldürtmek için istediği fetvâyı vermemiş olmakla dirayetini göstermiştir. Yakın geçmişimizde Haydarizâde İbrahim Efendi (1863-1933) de aynı dirayetin örneğini vermiştir. O Kuvayı Milliye aleyhindeki fetvâya imza atmamak için dördüncü Damat Ferit hükümetinde yer almamıştır. Hatta Damat Ferit Paşa bu kabinesine istediği kadar Nazır (Bakan) bulabilmesine rağmen Şeyhülislâm bulmakta sıkıntı çekmiştir. Dinî hayatta yüce yeri olması gereken bu makam kendilerine teklif edilenlerden bu yere hakîkaten lâyık olanlar istisnasız reddetmişlerdir. 3 Nisan 1920’de kurulması gereken hükümet bu yüzden iki gün gecikme ile 5 Nisan’da Dürrizâde Abdullah Efendi’nin bu görevi kabul etmesiyle teşkil edebilmiştir…(Önsözden)

Ek bilgi

Basım Yılı

2012

Baskı

1

Cilt Durumu

Karton Kapak

Dil

Türkçe

ISBN-10

9789751908063

Kağıt Türü

Kitap Kağıdı

Sayfa Sayısı

446

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

“Milli Mücadele Din Adamları 2” için yorum yapan ilk kişi siz olun

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir