Açıklama

Mekke’de müslüman olmak bir ölçüdür, bir ayrıcalıktır. Hem de sadece geçmişteki bir dönem için değil. Çünkü bütün zamanların ve mekanların mekkesi vardır, bütün davaların birer mekke dönemi vardır.

Her bir yandan küfrün hücumuna maruz kalmış bir dünyada müslümanca ortaya çıkabilmek müslümanca meydana inmek önemli bir olaydır. Hem Allah (cc) indinde de öyledir. Küfrün hakim olduğu, kafir olmanın büyük bir dünyevi avantaj ve getirisinin olduğu bir dünyada müslümanca kimlik ibrazı, diğer bütün amellerin eksikliğine rağmen o müslamın kurtaracaktır inşallah.

Muhterem bir dostun şu tesbiti beni her zaman duygulandırmıştır.

“Taksim meydanında sadece gözleri açık, çarşafa bürünerek vakurla yürüyen şu bacıya bir bakın! Vallahi işte Allah’ın velisi bugün budur. Eğer Şeriat Müsaade etsin, ayaklarının altını öperim vallahi!”

Öyle ya, bugün tağutun baskısı ve zulmü bir yana, evdeki kocasına, kocasının ana-babasına, kendi anababasına ve bütün çevresinin baskısına rağmen eğer böylesine vakur ve şerefle müslümanlığını haykırıyorsa ve bu kimliği en büyük şeref ve rütbe olarak taşıyorsa bir bacı; siz menkibe kitaplarından, post ve minder velisi aramak için niye boşuna yoruluyorsun ki?